
Trafik kazaları, hem maddi hem de manevi zararlara yol açabilen olaylardır. Kazanın ardından, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, değer kaybı ve hasar ve bedeni zararların tazmini süreçleri ve hukuki sorumlulukların tespiti açısından kritik bir öneme sahiptir. Ancak, belirlenen kusur oraları her zaman tarafları tatmin etmeyebilir. Bu durumda kusur oranlarına itiraz edilebilir. Bu makalede, trafik kazalarında kusur oranlarına itiraz süreci, bu sürecin nasıl işlediği ve ilgili mevzuat hükümleri kısaca ele alınacaktır.
Trafik kazalarında kusur oranı, kazaya karışan tarafların kazanın oluşumuna ne ölçüde katkıda bulunduğunu gösteren bir yüzdesel orandır. Kusur oranları genellikle %0 (kusursuz), %50 (eşit kusur) veya %100 (tam kusurlu) olarak belirlenir. Uygulamada asli ve tali kusur kavramları da önem taşır.
Asli Kusur: Kazanın oluşumunda temel ve belirleyici rol oynayan hatalı davranıştır. Örneğin, kırmızı ışıkta geçmek veya şerit ihlali yapmak asli kusur olarak değerlendirilebilir.
Tali Kusur: Kazanın oluşumuna daha az katkıda bulunan veya asli kusurun etkisini artıran ikincil hatalardır. Örneğin, hız limitine uymamak tali kusur olarak nitelendirilebilir.
Kusur oranlarının belirlenmesi, maddi hasarlı kazalarda genellikle sigorta şirketleri ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) tarafından yapılırken, yaralanmalı veya ölümlü kazalarda kolluk kuvvetleri (polis veya jandarma) ve bilirkişi raporları devreye girer. Kusur oranı, kaza tespit tutanağı, olay yeri incelemeleri, görgü tanığı ifadeleri, kamera kayıtları ve diğer deliller ışığında belirlenir.
Kusur oranlarının belirlenmesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde yapılır. Ayrıca, Yalnız Maddi Hasarla Sonuçlanan Trafik Kazalarında Taraflarca Doldurulacak Kaza Tespit Tutanaklarına İlişkin Genelge (2017/18), maddi hasarlı kazalarda kusur oranlarının belirlenmesi ve itiraz süreçlerini düzenler. Bu genelge, sigorta şirketlerinin ve SBM’nin görevlerini detaylı bir şekilde tanımlar.
Kusur oranına itiraz, kazaya karışan tarafların kendilerine atfedilen kusur oranını haksız bulmaları durumunda başvurabilecekleri bir haktır. İtiraz süreci, kazanın türüne (maddi hasarlı, yaralanmalı veya ölümlü) ve kusur oranını belirleyen merciye ve vakıaya göre farklılık gösterir. Aşağıda, maddi hasarlı kazalar ve diğer kazalar için itiraz süreçleri ayrı ayrı açıklanmaktadır.
Maddi hasarlı trafik kazalarında kusur oranı, genellikle sigorta şirketleri ve SBM tarafından belirlenir. İtiraz süreci şu adımlardan oluşur:
İtiraz Başvurusu: SBM tarafından bildirilen kusur oranına itiraz etmek isteyen sigortalı, kusur oranının kendisine bildirildiği tarihten itibaren 5 iş günü içinde sigorta şirketine başvurmalıdır. İtiraz, ek bilgi ve belgelerle (örneğin, yeni tanık ifadeleri veya kamera kayıtları) desteklenmelidir.
Yeniden Değerlendirme: Sigorta şirketi, kusur oranına itirazı 3 iş günü içinde yeniden değerlendirir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’na Başvuru: SBM veya sigorta şirketinin kusur oran kararı kabul edilmezse, başvurucu Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurabilir. Bu başvuru, komisyonun kararının bildirilmesinden itibaren 10 gün içinde yapılmalıdır.
Mahkemeye Başvuru: Sigorta Tahkim Komisyonu’nun kararı da tatmin edici değilse, kusur oranının yeniden belirlenmesi için çoğunlukla Sulh Ceza Hakimliği veya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuru yapıldığı görülmektedir ki bu hatalı bir yaklaşımdır. Sulh Ceza Hakimliği ve Asliye Hukuk Mahkemesi bu durumda hukuki yarar yokluğundan ya da bazen görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar vermektedir.
Dolayısıyla mahkemelerden sadece delil tespiti yöntemiyle kusur tespiti istenmesi şuan ki uygulama açısından mümkün değildir. Ancak davanın esasıyla birlikte bu itiraz dile getirilebilir ve hakim kararıyla dosya kusur bilirkişine gönderilebilir.
İtiraz sürecinde sunulması gereken belgeler şunlardır:
Kaza tespit tutanağı
Olay yeri fotoğrafları
Görgü tanığı ifadeleri
Kamera kayıtları (varsa)
İtiraz dilekçesi
Diğer destekleyici deliller (örneğin, bilirkişi raporu)
Yaralanmalı veya ölümlü kazalarda kusur oranı genellikle kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporları üzerinden belirlenir.
İtiraz süreci şu şekilde işler:
Soruşturma Aşamasında: Yaralamalı ve ölümlü kazalarda savcılığa kusur itirazı yapılabilir.
Kovuşturma Aşamasında: Yaralamalı ve ölümlü kazalarda mahkemeye kusur itirazı yapılabilir.
Kolluk Kuvvetlerine İtiraz: Polis veya jandarma tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağına itiraz etmek için, tutanağın düzenlendiği Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne başvurulabilir. Bu itiraz, tutanağın düzeltilmesi talebiyle yapılır. Uygulamada bu itirazdan sonuç alınması oldukça güçtür ve zaman kaybıdır. Bu itirazla ancak maddi hatalar düzeltilebilir.
Sulh Ceza Hakimliği’ne Başvuru: Kolluk kuvvetlerinin tutanağına itiraz için Sulh Ceza Hakimliği’ne 15 gün içinde başvuru yapıldığı görülmektedir. Bu hatalıdır. Dava görevsizlik nedeniyle muhtemelen reddedilecektir.
Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Tespit Davası: Kusur oranının mahkeme tarafından yeniden belirlenmesi için Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tespit davası açıldığı görülmektedir ki bu başvuruda hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddedilecektir.
Asliye Hukuk Mahkemesi’nde veya Asliye Ticaret Mahkemesinde Tazminat Davası: Bu davalar, doğru hasım gösterilmesi ve görev hususuna dikkat edilmesi halinde uyuşmazlığın çözümü açısından görülecektir. Bu davalarda aynı zamanda kusur itirazı da yapılabilecektir. Bu Mahkemelerde Yapılacak Bilirkişi İncelemesi: Mahkeme, kusur oranını belirlemek için genellikle Adli Tıp Kurumu, İstanbul Teknik Üniversitesi veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi uzman kuruluşlardan bilirkişi raporu talep eder. Bu raporlar, olay yeri incelemesi, kroki ve diğer deliller ışığında hazırlanır.
Yargıtay Kararları: Yargıtay, hukuk hakiminin ceza mahkemesinin kusur oranıyla bağlı olmadığını, ancak maddi olgulara dayalı kararlarla bağlı olduğunu belirtmiştir (Yargıtay Hukuk Dairesi, 2016/31291 E., 2020/15994 K.).
Trafik kazaları kimi zaman kişilerin bedensel yaralanmasına ve hatta ölümlerine neden olduğu için hukuki sürecin hukuk davası ve ceza davası boyutu olabilmektedir. Yargıtay’ın istikrar bulmuş kararlarına göre hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kusur oranıyla bağlı olmadığı ancak maddi olgulara dayalı kararlarla bağlı olduğu ifade edilebilir. Yargıtay Hukuk Dairesi, 2016/31291 E., 2020/15994 K.).
Süreler: SBM’ye itiraz için 5 iş günü, esas hakkındaki uyuşmazlıklar için genel zaman aşımı sürelerine tabidir. Trafik kazaları haksız fiil kökenli olduğundan 2/10 yıllık sürelerin göz önünde bulundurulması ve bu sürelerin kaçırılması halinde itiraz hakkının kaybına yol açabileceği unutulmamalıdır.
Delil Sunumu: İtirazın güçlü olması için olay yeri fotoğrafları, kamera kayıtları, tanık ifadeleri ve bilirkişi raporları gibi somut deliller sunulmalıdır.
Uzman Desteği: İtiraz süreci karmaşık ve teknik bir süreçtir. Bu nedenle, bir trafik kazası avukatı veya sigorta hukuku uzmanından destek alınması, hak kayıplarını önlemek açısından önemlidir. Trafik Bilirkişisinden mütalaa alınması da önerilecek yöntemlerdendir.
Nedensellik Bağı: Kusur oranı belirlenirken, zarar ile kusur arasında uygun bir illiyet bağı kurulmalıdır.