
Polis disiplin hukuku ile ilgili olarak hazırladığımız bu yazı dizisinin ikincisinde; yine öncelikli ve esas olarak 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun başta olmak üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun ve ilgili diğer mevzuat hükümleri ile adli yargılamanın idari soruşturmalara etkisi yargı kararları ışığında 7068 sayılı yasa sistematiğine uygun olarak incelenecektir.
Konunun öneminden dolayı ayrı bir başlık altında incelenmesi faydalı olacaktır. Kolluk personeli özel de polisin meslekten çıkarma cezası, personelin emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarında bir daha çalıştırılmamak üzere meslekten çıkarılması olarak ifade edilmekte olup 7068 sayılı yasa madde 8-(6)’da meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiiller aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir;
“a) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak veya personel arasında bu yolda ayrım yapıcı tutum ve davranışlarda bulunmak.
b) Göreve çıkılmaması için propaganda yapmak, kışkırtmak, zorlamak, karar alınmasını sağlamak, alınan bu karara katılmak veya karar uyarınca göreve çıkmamak.
c) Amir ya da üstlerinin icraatına karşı çıkmak ve bu hareketi toplu hale dönüştürerek görev yapılmasını ya da göreve çıkılmasını engellemek, buna katılmak, katılmaya tahrik ya da teşvik etmek.
ç) Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak.
d) Hizmetle ilgili her türlü dosya, kayıt, resmi evrak veya belgeyi ya da örneklerini yetkisiz kişilere vermek, verilmesini emretmek, verilmesine göz yummak.
e) Gizli tutulması zorunlu olan ve görev ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri görevli veya yetkili olmayan kişilere açıklamak.
f) Muhafazası veya sevkiyle görevli olduğu şüpheli, sanık, tutuklu veya hükümlünün kaçmasına bilerek ve isteyerek imkân vermek.
g) Bilerek ve isteyerek suç kanıtlarını yok etmek veya bunların yok olmasına neden olmak, kanıtları silmek, gizlemek, değiştirmek, bozmak veya bu fiillere yardımcı olmak.
ğ) Devlet malı araç, gereç, hayvan, silah, mermi ve mühimmatı satmak veya mal edinmek, personel kimlik kartını, araç, gereç, hayvan, silah ve mühimmatı başkalarının kullanımına vermek.
h) Kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek.
ı) Görev sırasında yardım isteyen güvenlik görevlilerine haklı bir neden yokken yardımdan kaçınmak veya bildiği ya da gördüğü bir suçun izlenmesi ve suçlunun yakalanması için gerekli girişimde bulunmamak.
i) Mesleğin saygınlığını zedeleyecek şekilde uygunsuz yerlere gitmek.
j) Görev mahallinde veya görevli bulunduğu sırada alkollü içki içmek veya içilmesine göz yummak.
k) Göreve sarhoş veya alkollü içki içtiği belli olacak biçimde gelmek.
l) Resmi kıyafetle umuma açık yerlerde alkollü içki içmek veya resmi kıyafetli olarak gizlenemeyecek derecede sarhoş görünmek.
m) Uyuşturucu maddeleri yapmak veya kullanmak, bunların yapılmasına, kullanılmasına, saklanmasına, nakledilmesine, yakalanacağı sırada ortadan kaldırılmasına, satılmasına veya satın alınmasına aracı olmak, kullanılmasını kolaylaştırmak ya da
özendirmek.
n) Kumar oynamak veya oynatmak, kumar oynatanlarla ilişki kurmak.
o) Kaçakçılık yapmak veya kaçakçılarla ilişki kurmak.
ö) Geliri ile uygun sayılmayacak biçimde yaşadığı ve aşırı harcamada bulunduğu kanıtlanmış olmak ve bunun haklı kaynağını gösterememek.
p) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile öngörülen grev yasağı kapsamına giren eylemlerde bulunmak.
r) Devlet memurları tarafından yapılamayacağı 657 sayılı Kanunda belirtilen kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak.
s) Siyasi partilerin yararına veya zararına çalışmak ya da siyasal eylemlerde bulunmak, görevli olmaksızın siyasal amaçla yapılacak açık veya kapalı yer toplantılarına ya da gösteri yürüyüşlerine katılmak.
ş) İffetsizliği bilinen veya anlaşılmış olan bir kimse ile bilerek evlenmek ya da evlilik bağını devam ettirmek veya böyle bir kimseyi yanında bulundurmak ya da nikahsız olarak devamlı surette yaşamakta ısrar etmek.
t) Kanuna aykırı olarak sendikalara üye olmak, sendikaların veya üyesi bulunmadıkları derneklerin yapacakları bilimsel, kültürel ve teknik nitelik taşımayan açık veya kapalı yer toplantılarına ya da gösteri yürüyüşlerine görevli olmaksızın katılmak, açık yer toplantı ve gösteri yürüyüşlerine resmi kıyafetli veya silahlı olarak katılmak ya da üyesi bulundukları derneklerin tüzüklerinde belirtilen amaçları dışındaki çalışmalarını veya bu nitelikteki toplantı ya da gösteri yürüyüşlerini düzenlemek veya bunlara katılmak.
u) Görevde kullanılan telsiz, telefon haberleşmesini veya kurum içi iletişim sistemlerini kasıtlı olarak engellemek.
ü) Mesleğin onur ve saygınlığını zedeleyici veya amir ya da üstlerinin eylem ve işlemlerini olumsuz yönde eleştirici nitelikte tek başına veya topluca bildiri dağıtmak ya da basın, haber ajansları, radyo ve televizyon kurumları ve diğer iletişim kanalları vasıtasıyla kamuoyuna yönelik bilgi, yazı ve demeç vermek.
v) Amir ya da üste karşı itaatsizliğe, mukavemete ya da fiilen taarruza tahrik ya da teşvik etmek.
y) Menşei belli olmayan, bulundurulması ve taşınması yasak olan her çeşit silah, mühimmat ve benzerlerini bulundurmak.
z) Hukuka aykırı olarak kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini ifşa etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın kaydetmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etmek, kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal etmek, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa etmek, kişisel verileri kaydetmek, kişisel verileri bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek, kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle
yükümlü olduğu halde bu görevini kasıtlı olarak yerine getirmemek, gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla suç delillerini yok etmek, silmek, gizlemek, değiştirmek veya bozmak, sayılan fiilleri emir vererek yaptırmak.
aa) Yetkili olmadığı halde hukuka aykırı olarak elektronik ortamda veya bilgisayar loglarında kişisel verilerle ilgili sorgulama yapmak, bu şekilde elde edilen bilgileri paylaşmak veya yayın yoluyla duyurmak, log kayıtlarını değiştirmek veya silmek.
bb) Görevi gereği öğrendiği veya edindiği kişisel bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilerle paylaşmak ya da basın ve yayın kuruluşlarına veya diğer iletişim kanallarına vermek.
cc) Bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunmak yahut bu fiili kendisine rızasıyla yaptırmak.
çç) Görevine, sosyal ve aile yaşantısına zarar verecek derecede menfaatine, içkiye, kumara ve benzeri kötü alışkanlıklara düşkün olmak.
dd) Üstlerine, aynı rütbedeki meslektaşları ile diğer mesai arkadaşlarına fiili tecavüzde bulunmak.
ee) Görevde kullanılan telsiz haberleşme araçlarıyla amir ya da üstleri hakkında olumsuz yönde eleştirici nitelikte konuşmalar yapmak.
ff) Dernek kurmak ya da spor dernekleri dışındaki derneklere üye olmak.
gg) Vakıf kurmak veya Bakanlıkça belirlenmiş vakıflardan başka vakıfların organlarında görev almak.
hh) Fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişilerle bilerek ilişki kurmak.”
7068 sayılı Kanun’un 8. maddesinde, disiplin cezası verilmesini gerektirecek fiiller sayma suretiyle belirtilmiş, bu durum özellikle mülga Polis Disiplin Tüzüğü ve dayanağı 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanuna istinaden yürütülen ve halen derdest olan disiplin yargılamaları açısından önemlidir. Çünkü; Ceza Hukuku kökenli bir ilke olan lehe olan hükmün uygulanması ilkesinin somut olaya göre tartışılmasını gerektirecektir. İşlendiği zamanın hukuk normları uyarınca suç sayılan bir fiil sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunuyorsa veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehinde ise, sonraki normun daha önce işlenmiş olan fillere uygulanmasını öngörmektedir. Suç ve cezada lehe olan normun uygulanması kuralının disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu açıklamalar 657 sayılı yasa ile 7068 sayılı yasanın kesişim noktası olarak ifade edilebilecek Devlet Memurluğundan Çıkarma cezası ile ilgili yürütülen soruşturmalarda da; fiilin somut olaya göre 7068 sayılı yasadaki başka bir disiplin cezası öngörülmesi halinde değerlendirilebilecektir.
7068 sayılı yasa madde 10’da Ağırlaştırıcı Nedenler olarak sayılan fiiler ve şartlara dayanılarak da meslekten çıkarma cezası verilebilecektir. Polis memurları, çarşı ve mahalle bekçileri ile emniyet hizmetleri sınıfı dışındaki memurların meslekten çıkarma cezası kararları valinin önerisi, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayıyla kesinleşir. İl emniyet kadrolarındaki komiser yardımcısı, komiser ve başkomiserler hakkında meslekten çıkarma cezasını Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayı ile gerçekleşecektir. Emniyet hizmetleri sınıfında bulunanlardan 1 inci, 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü meslek derecelerindeki personel hakkında meslekten çıkarma cezası vermeye Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulu yetkilidir. Kolluk soruşturmalarında verilen cezanın hukuki sonuç doğurması için, örneğin bir polis memurunun meslekten ihraç edilmesi işleminin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun kararı ve Bakanlık makamının onayı ile ortaya çıkacak olduğu dikkate alınmalı ve aşamaları tamamlanmadan açılacak iptal davasında kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem niteliği taşımadığı sonucuna ulaşılacağından ve davanın esasını inceleme olanağı bulunmadığı sonucuna varılarak davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekecektir. Yine disiplin soruşturmalarının, idari işlem niteliği her zaman gözönünde bulundurulmalı dolayısıyla disiplin cezasını ancak yasaya göre yetkili kişinin/kurulun verebileceği hususuna dikkat edilmelidir. Yani başka bir anlatımla iptale konu edilecek bir disiplin cezası, yargısal denetimde; idari işlemin unsurlarının bulunup bulunmadığı yönüyle kontrolü gerekecektir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki eğitim kurumundan ilişiğin kesilmesi, meslekten çıkarma ya da başkaca disiplin cezasına karşı açılacak iptal ve tam yargı davasında, idari yargı yerlerinden idari işlem veya eylem niteliğinde talepte veya bir tespit isteminde bulunmak mümkün değildir. Örneğin bir polis okulu öğrencisinin disiplin soruşturması neticesinde Eğitim Kurumundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına yönelik idari işlemin iptali ile polis memuru olarak mezuniyetine karar verilmesi şeklindeki bir idari dava da idari işlem veya eylem niteliğindeki istemin, incelenmeksizin reddi yönünde karar verilmesi gerekecek olup davada sadece eğitim kurumundan çıkarma cezası ile cezalandırılması işleminin iptaline yönelik kısmına ilişkin karar verilecektir.
Kamu görevlilerinin disiplin cezasıyla cezalandırılabilmeleri için; disipline aykırı eylem veya işlemlerinin sübut bulup bulmadığının usulüne uygun olarak yapılacak soruşturma ile ortaya konulması, soruşturma aşamasında kamu görevlisinin lehinde ve aleyhinde olan her türlü bilgi ve belgenin toplanması, daha sonra disipline aykırı davranış olarak tespit edilen eylemin hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanarak bu eyleme uygun olan disiplin cezası maddesinin tayini ve uygulanması gerekmektedir. Kişi hakkında hukuken geçerli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delillere dayanılmadan tesis edilecek idari bir işlem hukuka uygun olmayacaktır. Suçun sübutu konusu disiplin cezasını gerektiren fiilin aynı zaman da ceza yargılamasını da gerektirmesi durumunda farklı yönleriyle ele alınması gereken bir hukuki kurum olup ileriki yazılarımızda ayrıca ve özel olarak incelenecektir.
Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında ilan edilen Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kamu görevinden ihraç edilme konusunda güncel yargı kararları eşliğinde kapsamlı makale bir hazırlanacaktır.
Polis disiplin soruşturmalarında ve olası disiplin cezalarında somut olaya göre değişebilecek savunma beyanları özellikle disiplin soruşturması aşamalarında idari tahkikatın etkili bir şekilde yapılmasının önemi, gerekirse kişinin kendisini idari alanda ve polis disiplin soruşturmaları konusunda çalışma yapan bir avukat tarafından temsil ettirmesi hukuka uygun kararlara erişebilmek açısından önem arz etmektedir.
“… 7068 sayılı Kanun’un 8. maddesinde, disiplin cezası verilmesini gerektirecek fiiller sayma suretiyle belirtilmiş, ancak bu fiiller arasında davacının cezalandırılmasına dayanak olan “ırza tasaddi” fiiline yer verilmemiş; bir başka ifadeyle emniyet teşkilatı personelinin disiplin suç ve cezalarını düzenleyen yeni Kanun uyarınca davacıya isnat edilen eylem disiplin cezasını gerektiren bir eylem olmaktan çıkarılmıştır. .. Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi, tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda, idari işlem niteliğindeki disiplin yaptırımının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, ilke olarak suç ve cezada lehe olan normun uygulanması kuralının disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise, disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır. Ancak, lehe hükmün uygulanması amacıyla verilecek bir iptal kararının, davacının eylemine uyan başka bir disiplin cezasının uygulanmasına engel olmayacağı da açıktır. Bu bağlamda, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına temel olan ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/6. maddesinde yer alan “ırza tasaddi” fiili, mevcut hukuki durum itibarıyla 7068 sayılı Kanun ile herhangi bir cezai yaptırıma bağlanmayarak disiplin suçu olmaktan çıkarıldığından, davacı hakkında tesis edilen dava konusu disiplin cezasında hukuka uyarlık; davanın reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir …”