Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar-2

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar-2

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar-1

Yukarıda linkini bıraktığımızı yazının bu makale öncesi okunması konu bütünlüğünü sağlaması açısından faydalı olacaktır. Önceki yazımızda TCK  madde 102/1. fıkrasında düzenlenen cinsel saldırı suçunun basit hali ve sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunun unsurlarından bahsedilmiştir. Bu yazıda ise yine TCK 102.madde de düzenlenen cinsel saldırı suçunun nitelikli halleri incelenecektir. Çalışmamızda kendi kişisel görüşümüz haricinde kanun sistematiği ve güncel yargı kararları doğrultusunda açıklamalarda bulunduğumuz ifade etmek isteriz. Her somut olay kendi özelinde değerlendirilmesinin gerekliliğini hatırlatır, konu hakkında detaylı bilgi almak isteyenler için de ayrıca bilgilendirici kaynak web linkleri yazı içerisinde paylaşılacaktır.

TCK madde 102 – Cinsel Saldırı Suçunun Nitelikli Halleri

TCK m.102/2, cinsel saldırı eyleminin, vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda failin 12 yıldan az olmamak üzere cezalandırılacağını düzenlemektedir.

Bu suç, şikayete tabi değildir resen soruşturulması gereken bir suç tipidir. İstinası, bu fiilin eşe karşı işlenmiş halinde suç mağdurun şikayetin bağlıdır.

Suçun Unsurları, bu suç tipinde de fail, kadın veya erkek fark etmeksizin her iki cinsiyetten olabilecektir. Aynı şekilde mağdur da failde olduğu gibi erkek ya da kadın olabilecektir. Failin yaş küçüklüğü halinde SSÇ olması durumunda, yaş küçüklüğüne dair diğer hükümler uygulanması haricinde ayrıca farklı bir uygulama söz konusu değildir. Mağdur açısından dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, mağdurun yaş küçüklüğü durumunda eylem ayrı bir suç tipine, yani TCK madde 103-çocuğun cinsel istismarı suçuna vücut verecektir. Suçun konusu, diğer cinsel saldırı suçlarında olduğu gibi mağdurun vücududur. Suçun unsurlarından olan fiilin gerçekleştiğinin kabulü için mağdurun vücuduna anal, vajinal ya da oral yolla bir cisim ithali gereklidir. Bu cisim, cinsel organ olabileceği gibi, parmak vs vücut parçası ya da cop, şişe vs harici bir nesne olabilir. Suçun manevi unsuru kast olup bu suç açısından cinsel arzuları tatmin amacı aranmamaktadır ve bu sebeple suçun temel şekli olan basit cinsel saldırı suçundan ayrıldığından bahsedilebilecektir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre,  vücuda organ/sair cisim sokulması bakımından tam duhul aranmamakta olup suçun oluşumu açısından kısmi duhulde yeterli sayılmaktadır.  Ayrıca organ ya da sair cisim sokulması, fail tarafından yapılabileceği gibi failin tehdidi altında mağdur tarafından gerçekleştirilmiş olması arasında fark bulunmamakta bu durumda da fail cezalandırılmaktadır. Suçun hukuka aykırılık unsuru açısından mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılır ve suçun oluşmadığı kabul edilir. Ancak burada rızadan bahsedebilmek için mağdurun 18 yaşından büyük olmasının gerekliliği unutulmamalıdır. Ayrıca olayın özelliğine göre  vücuda temas ile başında olan rızanın tüm süreç boyunca mağdurda bulunması gereklidir. Bu noktada somut olay özelinde mağdurun rızasının bulunduğu hususunda kaçınılmaz hataya düşen fail bu hatadan faydalanabilecek ve suçun unsurları tamamlanmamış sayılabilecektir. Mağdurun rızasının araştırılmasında mağdurun eğitim durumu, yaşı, zeka seviyesi gibi kriterler gözetilerek failin olası iradeyi fesada uğratma iddiası denetime elverişli şekilde ortaya konulmalıdır. Yargı kararlarında evlenme vaadi hile olarak kabul edilmemektedir.

TCK m.102/(3) Cinsel saldırı suçunun;

a) Beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye,

b) Kamu görevlisinin görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dahil kan ve kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,

d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,

e) İnsanların toplu olarak birlikte bir arada yaşamak zorunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.

TCK m.102/(4) Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

TCK m.102/(5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

 

Failin/sanığın eyleminin TCK madde 102/1’de düzenlenen basit cinsel saldırı suçuna mı ya da TCK madde 102/2’de düzenlenen suçun nitelikli haline mi vücut verdiği konusunda mahkemece yapılacak yargılamalarda somut olayın özelliğine göre;  tarafların yaşları, olayın gerçekleştiği yer, zaman gibi kriterler kullanılarak mahkemece suç tipinin saptanması gereklidir.

Cinsel saldırı suçunun nitelikli hallerinde de teşebbüs ve gönüllü vaz geçme mümkündür. Burada eylemin fail tarafından mı sonlandırıldığı yoksa failin elimde olmayan nedenlerden dolayı mı failin fiilini gerçekleştiremediği hususu şüpheye yer bırakmayacak şekilde saptanmalıdır. Yargıtay uygulamalarında nitelikli cinsel saldırı suçlarında teşebbüs hükümlerinin uygulanması durumunda sanığın alacağı ceza miktarının hakkaniyet gereği basit cinsel saldırı suçunun ceza miktarından az olmayacağı yönünde kararları söz konusudur.

Nitelikli cinsel saldırı suçlarında da içtima söz konusu olup genel kural olarak her bir mağdura karşı yapılan fiiller ayrı bir suç oluşturur. Ancak Yargıtay kararlarına göre, şartları var ise zincirleme suç hükümlerinin de nitelikli cinsel saldırı suçlarında uygulanabileceği şeklindedir. Zincirleme suç hükümlerinin somut olaya uygulanıp uygulanmayacağı açısından hukuki kesintinin gözetilmesi gerekecektir Eğer hukuki bir kesinti olmuş ve diğer suç ile mevcut suç arasında arasında uzunca bir süre geçmiş ise zincirleme suç hükümleri uygulanamayacaktır. Sürenin kısalığı uzunluğunun tespitinde ise somut olaya göre değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Zira yasa tarafından belirlenmiş bir süre söz konusu değildir.

Cinsel saldırı suçlarının nitelikli hallerinde görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleridir.  Yetkili mahkeme ise cinsel saldırının gerçekleştiği yer Ağır Ceza Mahkemesidir.

Konu hakkında detaylı bilgi için aşağıdaki web sitelerini ziyaret etmeniz tavsiye edilir.

http://chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://nek.istanbul.edu.tr/ekos/TEZ/54352.pdf

http://chrome-extension://efaidnbmnhttps://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2019/12/ERSIN-SARE.pdf

 

Kategori: Ceza Hukuku
Yazar: Arabulucu Avukat Murat YILDIRIM