
Bu yazımızda; memur hakkında yapılan ceza yargılaması neticesinde verilen kesin hükmün, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu(DMK) m.48/A-5 ve m.98/b fıkraları gereği memurun devlet memurluğundan çıkarılmasına etkisi ile memurun disiplin cezası neticesinde memuriyetten çıkarılması arasındaki fark idari yargı kararları eşliğinde incelenecektir.
DMK m.48’e göre; Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır:
DMK 98’e göre; Devlet memurluğunun sona ermesi:
DMK m.98-(b) gereği, kişinin ceza yargılaması sonucunda kasten işlenen bir suçtan dolayı 1 yıl veya daha fazla süre ile hapis cezasına mahkum olması ve mahkumiyetin kesinleşmesi neticesinde, DMK 48 memuriyete kabul şartlarını artık taşımayacağından, kişi devlet memurluğundan çıkarılacaktır.
Sıklıkla karıştırılan bir hususu bu aşamada açıklamakta fayda var. Memurun ceza yargılaması sonucu aldığı hapis cezasının sonucu dayanak yapılarak kişinin memuriyetine son verilmesi yukarıda açıklanan DMK 48/A-5 ve m.98/b fıkralarına istinaden yapılmaktadır.
Memurun eylemi hem ceza yargılamasını hem de disiplin soruşturmasını gerektirebilir. Herhangi bir fiilden dolayı ilgili hakkında yapılan adli soruşturma veya kovuşturma, aynı fiilden dolayı ayrıca disiplin soruşturması ve tahkikat yapılmasını, disiplin cezası verilmesini ve bu cezanın yerine getirilmesini engellemeyeceğinden bu durumda birbirinden bağımsız şekilde disiplin ve ceza soruşturma/kovuşturması devam edebilecektir. DMK’ da aranan memur olabilme şartlarının ceza yargılaması sonucunda verilen kesin hükümle birlikte sona ereceğinden kişi memuriyetten üst paragrafta açıklanan madde hükümlerine göre çıkarılacaktır. Bu açıklamalarımız da ceza yargılaması hükmü memuriyetten çıkarmaya dayanak oldu.
Memurun eyleminin disiplin soruşturması sonucu aynı zaman da disiplin cezasını gerektirmesi ve fiiline uyan disiplin cezasının memuriyetten çıkarma olması durumunda ise memuriyetten çıkarmaya dayanak disiplin soruşturması ve kovuşturması sonucu verilen disiplin cezası olacaktır.
Bu ayrımın ne gibi önemi olabilir? Sonuç itibari ile her iki durumda da kişi memuriyetten çıkarılmış düşüncesi son derece hatalı bir yaklaşım olacaktır. Çünkü ilk olasılıkta memur hakkında yapılan ceza yargılaması sonucu verilen hapis cezası, olağanüstü kanun yollarına başvuru sonucu yeniden yapılacak yargılama ile ortadan kalkabilir. Hapis cezasının kaldırılması sonucu memuriyet için aranan şartları tekrar taşıyan kişinin memuriyetten çıkarılması idari kararının dayanak noktası artık olmayacağından kişi tekrardan görevine başlatılacaktır.
Danıştay 5.Daire 2016/21258 E. 2019/4518 K.
“Davacının, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Avcılar Polis Merkezi Amirliğinde polis memuru olarak görev yapmakta iken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. ve 98. maddeleri uyarınca memuriyetinin sona erdirilmesine ilişkin 12/08/2014 günlü işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı her türlü özlük hakları ile sosyal güvenlik ve emeklilik haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir. Davacının ceza yargılaması sonucunda almış olduğu mahkumiyet hükmü nedeniyle memurluk görevi sona erdirilmiş ise de, söz konusu mahkumiyet kararına konu davanın zamanaşımından dolayı düşmesi nedeniyle mahkumiyetin hukuken ortadan kalktığı, davacının üzerine atılı suçtan dolayı hali hazırda herhangi bir ceza almamış durumda olduğu ve dolayısıyla işlemin dayanağının kalmadığı anlaşıldığından, davacının anılan mahkumiyet kararı nedeniyle 657 sayılı Kanun’un 48/A-5. maddesindeki şartları kaybettiği gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.”
Öncelikle HAGB hakkında yazmış olduğumuz CMK 231 – Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) yazımızı okumanızı ve Danıştay’ın 12. Dairesinin, HAGB kararının memuriyete etkisine dair iki farklı yaklaşımını bu çerçeve de değerlendirmenizi tavsiye ederiz.
Danıştay 12.Daire 2021/5289 E. 2022/5452 K.
“…Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacı hakkında Ceza Mahkemesince verilen karar hukuken varlık kazanamadığından hüküm ifade etmese de, bu karar beraat anlamına gelmemekte olup; belirtilen süre içerisinde sanığın denendiği, denetim süresi sonunda beklenilen gibi davranması halinde, beraat kararının hüküm ve sonuçları doğacağının açık olduğu; bu durumda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanun’un 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak şartlar arasında; Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile ve affa uğramış olsa bile zimmet, irtikap ve sahtecilik ve benzeri suçlardan mahkum olmamak şartı getirilmiş olup, davacının da … Ağır Ceza Mahmekesinde yargılanması sonucunda hakkında zimmet ve sahtecilikten 1 yıldan fazla hapis cezası verildiği, bu suçun Kanun’un 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) alt bendindeki katalog suçlardan sayıldığı göz önüne alındığında yüz kızartıcı bu eylemleri nedeniyle … Ağır Ceza Mahkemesince sonuçta hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa da, 657 sayılı Kanun’un 48/A-5 maddesinde belirtildiği üzere affa uğramış olsa bile bir devlet memurunda aranan davacının katalog suçlardan mahkum olmamak koşulunu kaybetmiş olması nedeniyle, görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir… temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA…”
Danıştay 12.Daire 2019/6017 E. 2019/1426 K.
” … davacının … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla, “eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutulmaksızın ülkeye sokmak” suçundan 1 yıl, 8 ay hapis cezası alması nedeniyle, işe alınma şartlarından olan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinin (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde belirtilen şartı kaybettiğinden bahisle, aynı Kanun’un 98/b maddesi uyarınca sözleşmesinin feshedilmesi … hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır… sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacağı, dolayısıyla davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48/A-5 maddesinde yer alan “... mahkum olmamak” şartını kaybettiğinden bahsedilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından, davacının memurluğa alınma şartını kaybettiğinden bahisle sözleşmesinin feshedilerek görevden ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir…”