Ceza Davası Nedir?

Ceza Davası Nedir?

Ceza muhakemesi (yargılaması) aşağıdaki aşamalardan oluşmaktadır:

  • Soruşturma Evresi: Suçun işlendiği iddiası ile Cumhuriyet Savcısı tarafından başlatılan soruşturma ile olayın özelliğine göre deliller toplanır, tanıkların ifadeleri alınır ve olay yerinde inceleme yapılır. Soruşturma aşamasının sonunda savcı, iddianame hazırlayarak dava açabilir ya da takipsizlik kararı verebilir. Takipsizlik yani kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilebilir.
  • Kovuşturma Evresi: İddianamenin yetkili ve görevli mahkeme tarafından kabul edilmesi ile başlayıp sanığın savunması alınması( sorgulama işlemi), tanıklar dinlenmesi, delillerin değerlendirilmesi ve hükümden (karar) oluşur.
  • İtiraz, İstinaf ve Temyiz Aşaması: Mahkemenin verdiği karara karşı, belirli bir süre içinde bazı durumlarda itiraz ve bazı durumlarda ise üst derece mahkemeye istinaf ve temyiz kanun yoluyla verilen hüküm başka bir yargı merciince denetlenir.
  • İnfaz Aşaması: Mahkemenin verdiği kararın kesinleşmesi ile başlayan aşamadır. Dolayısıyla esasen muhakeme aşaması değildir. Bu aşamada, sanığa verilen cezanın infaz edilmesi söz konusudur ve tekraren belirtmek gerekir ki infaz aşaması için kararın kesinleşmesi gereklidir.

Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) madde 170′ e göre; kamu davası açma görevi, Cumhuriyet Savcıları tarafından yerine getirilir ve soruşturma evresi sonunda toplanan deliller neticesinde Cumhuriyet Savcısı suçun işlendiği hususunda yeterli şüpheye ulaşmış ise iddianame düzenler. Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianame de yasanın aradığı bütün unsurlar bulunmak zorundadır. İddianame de şüphelinin lehine ve aleyhine bütün hususlar belirtilir ve işlendiği iddia olunan suç ile ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği açıklanır.

İddianamenin yetkili ve görevli mahkeme tarafından kabulü ile kamu davası açılmış olur ve kovuşturma evresi başlar. Bu aşamadan sonra yapılan muhakeme ceza davası (kamu davası) olarak nitelendirilir ve izah edildiği üzere ceza davası açma yetkisi Cumhuriyet Savcısına aittir.

Ceza Davalarında Hangi Mahkemeler Görevlidir?

Ceza davalarına bakmakla görevli mahkemelerin görevleri kanunla düzenlenir ve davaya bakan mahkeme görevli olup olmadığına kovuşturma evresinin her aşamasında resen karar verir. Ceza yargılamasında ilk derece ve ikinci derece mahkemeleri ile Yargıtay’dan oluşan bir yapılanma söz konusudur. Ceza mahkemeleri, asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan diğer ceza mahkemelerinden oluşmaktadır. Asliye ceza mahkemeleri tek hâkimli olup Ağır ceza mahkemesinde ise bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur (Bu mahkeme bir başkan ve iki üye ile toplanır).

Ağır Ceza Mahkemesi Hangi Suçlarda Görevlidir?

Türk Ceza Kanununda yer alan; yağma (m. 148), irtikâp (m. 250/1 ve 2), resmî belgede sahtecilik (m. 204/2), Parada sahtecilik, Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, nitelikli dolandırıcılık (m. 158), hileli iflâs (m. 161) suçları, Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısmının Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar (318, 319, 324, 325 ve 332’nci maddeler hariç) ve 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir.

Asliye Ceza Mahkemesi Hangi Suçlarda Görevlidir?

Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza hâkimliği ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır. Asliye Ceza Mahkemesinin görevli olduğu bazı suç tipleri şunlardan oluşmaktadır:

  • TCK Madde 79 Göçmen kaçakçılığı,
  • TCK Madde 84 İntihara yönlendirme,
  • TCK Madde 85 Taksirle Öldürme,
  • TCK Madde 86 Kasten Yaralama,
  • TCK Madde 89 Taksirle Yaralama,
  • TCK Madde 96 Eziyet,
  • TCK’nın Madde 102/1 düzenlenmiş olan suçun temel şekli söz konusu olduğunda, görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. ( TCK’nın Madde 102/2 ve 5’inci fıkralarında düzenlenmiş olan hâllerde ise, görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.)
  • TCK Madde 104 Reşit Olmayanla Cinsel İlişki,
  • TCK Madde 106 Tehdit,
  • TCK Madde 107 Şantaj,
  • TCK Madde 108 Cebir,
  • TCK Madde 109 Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma,
  • TCK Madde 116 Konut Dokunulmazlığının İhlali,
  • TCK Madde 120 Haksız Arama,
  • TCK Madde 123 Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma,
  • TCK Madde 124 Haberleşmenin Engellenmesi,
  • TCK Madde 125 Hakaret,
  • TCK Madde 132 Haberleşmenin Gizliliğini İhlal
  • TCK Madde 133 Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması,
  • TCK Madde 134 Özel hayatın gizliliğini ihlal,
  • TCK Madde 135 Kişisel verilerin kaydedilmesi,
  • TCK Madde 136 Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme,
  • TCK Madde 138 Verileri yok etmeme,
  • TCK Madde 141 Hırsızlık,
  • TCK Madde 142 Nitelikli Hırsızlık,
  • TCK Madde 146 Kullanma Hırsızlığı,
  • TCK Madde 151 Mala zarar verme,
  • TCK Madde 154 Hakkı olmayan yere tecavüz,
  • TCK Madde 155 Güveni kötüye kullanma,
  • TCK Madde 156 Bedelsiz senedi kullanma,
  • TCK Madde 157 Dolandırıcılık, ( TCK 158 Nitelikli dolandırıcılık Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına girmektedir.)
  • TCK Madde 160 Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf,
  • TCK Madde 162 Taksirli iflas,
  • TCK Madde 163 Karşılıksız yararlanma,
  • TCK Madde 164 Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi,
  • TCK Madde 165 Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi,
  • TCK Madde 170 Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması,
  • TCK Madde 171 Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması,
  • TCK Madde 175 Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali,
  • TCK Madde 176 İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama,
  • TCK Madde 179 Trafik güvenliğini tehlikeye sokma,
  • TCK Madde 181 Çevrenin kasten kirletilmesi,
  • TCK Madde 183 Gürültüye neden olma,
  • TCK Madde 190 Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma,
  • TCK Madde 191 Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak,
  • TCK 204/1, 204/3 Resmi belgede sahtecilik,
  • TCK Madde 205 Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek,
  • TCK Madde 206 Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan,
  • TCK Madde 207 Özel belgede sahtecilik,
  • TCK Madde 208 Özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek,
  • TCK Madde 209 Açığa imzanın kötüye kullanılması,
  • TCK Madde 213 Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit,
  • TCK Madde 214 Suç işlemeye tahrik,
  • TCK Madde 215 Suçu ve suçluyu övme,
  • TCK Madde 216 Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama,
  • TCK Madde 217 Kanunlara uymamaya tahrik,
  • TCK Madde 217/A Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma,
  • TCK Madde 220 Suç işlemek amacıyla örgüt kurma,
  • TCK Madde 225 Hayasızca hareketler,
  • TCK Madde 226 Müstehcenlik,
  • TCK Madde 227 Fuhuş,
  • TCK Madde 228 Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama,
  • TCK Madde 229 Dilencilik,
  • TCK Madde 230 Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören,
  • TCK Madde 231 Çocuğun soybağını değiştirme,
  • TCK Madde 232 Kötü muamele,
  • TCK Madde 233 Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali,
  • TCK Madde 234 Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması,
  • TCK Madde 235 İhaleye fesat karıştırma,
  • TCK Madde 243 Bilişim sistemine girme,
  • TCK Madde 244 Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme,
  • TCK Madde 245 Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması,
  • TCK Madde 256 Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması,
  • TCK Madde 257 Görevi kötüye kullanma,
  • TCK Madde 259 Kamu görevlisinin ticareti,
  • TCK Madde 265 Görevi yaptırmamak için direnme,
  • TCK Madde 266 Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma,
  • TCK Madde 267 İftira

Sulh Ceza Hakimliğinin Görevleri Nelerdir?

Sulh ceza hâkimliği, kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek ile görevlidir.

Ceza Davalarında Hangi Mahkeme Yetkilidir?

Ceza davasına bakma yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine aittir. Teşebbüste son icra hareketinin yapıldığı, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir. Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan hakaret suçunda eser, mağdurun yerleşim yerinde veya oturduğu yerde dağıtılmışsa, o yer mahkemesi de yetkilidir. Mağdur, suçun işlendiği yer dışında tutuklu veya hükümlü bulunuyorsa, o yer mahkemesi de yetkilidir. Suçun işlendiği yer belli değilse, şüpheli veya sanığın yakalandığı yer, yakalanmamışsa yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.

Ceza Davalarında Ceza Avukatı ile Temsil Zorunlu mudur?

Bu konu ile ilgili yazmış olduğumuz detaylı makalemizi okumanızı tavsiye ederiz.

Avukatlık mesleğinde, resmi olarak  ceza avukatı ya da boşanma avukatı gibi çeşitli isimler altında  sınıflandırılmış bir avukatlık ayrımı bulunmamaktadır. Çünkü yasanın aradığı şartları yerine getirerek avukatlık ruhsatı alan ve baroya kayıt olan bütün avukatlar, mahkemelerde görülmekte olan bütün dava çeşitlerini vekalet ile yürütme yetkisinde sahiptir. Ancak kimi avukatlar sadece belli alanlarda çalışarak o alanla ilgili daha fazla tecrübe sahibi olmasının bir gereği olarak her ne kadar kanunda yeri olmasa da ceza avukatı, iş hukuku avukatı, icra avukatı, boşanma avukatı gibi anılabilmektedir. Ceza yargılamalarında kural olarak avukatla temsil yasanın istisnai tuttuğu durumlar hariç zorunlu olmamakla beraber, hakkınızda ceza davası açıldı ise avukattan hukuki yardım almanız yerinde olacaktır.

Konuya İlişkin Yargı Kararları

Yargıya 15.Ceza Dairesi 2017/2010 E., 2017/23965 K.

Ağır ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından, sanığın beraatına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

… ili, … ilçesi, … köyü 2803 sayılı parselin gerçek malikinin … oğlu, 1942 doğumlu katılan … olmasına rağmen, Ankara Barosuna kayıtlı olarak avukatlık görevini yapan sanığın, gerçekte böyle bir kişi bulunmadığı halde, … oğlu, 1946 doğumlu … tarafından kendisine vekaletname verildiği şeklinde sahte olarak …. Noterliği’nin 16/08/2004 tarihli vekaletnamesini düzenlediği, ardından da bu sahte vekaletname uyarınca … vekili sıfatıyla belediye aleyhineAnkara  9. Asliye Hukuk Mahkemesin’de bahsi geçen taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atmadavası açtığı, dava neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine bahsi geçen ilama dayalı olarak alacaklı vekili sıfatıyla icra takibi başlatarak söz konusu icra dosyasında alacağın tamamını Belediye Başkanlığından bu sahte vekaletnameye istinaden tahsil ettiği, sanığın bu surette nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda,

Ankara 5. Ağır ceza Mahkemesi’nin 2013/449 Esas, 2015/235 Karar sayılı, 14/09/2015 tarihli kararı ile sanıklar … ve … hakkında, temyiz inceleme konusu olay ve diğer parsel maliklerine karşı işlenen, sahte vekaletname eylemlerine ilişkin olarak, avukat …’in katılan sıfatının olduğu nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı ve sanıkların mahkumiyetine karar verildiği, yapılan temyiz üzerine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/352689 tebliğname numarasını aldığı ve Başsavcılık arşivinde bulunduğunun anlaşılması karşısında; her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle öncelikleAnkara  5. Ağırceza Mahkemesi’nin 2013/449 Esas, 2015/235 Karar sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi, temyiz neticesine göre mümkün olması halinde her iki dosyanın birleştirilmesi, birleştirmenin mümkün olmaması halinde ise bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin alınması ve sanığın hukuki durumunun bunlara göre değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Yargıya 10.Ceza Dairesi 2020/13504 E.  ,  2020/8069 K.

Mahkeme : AnkaraBölge Adliye Mahkemesi 18. ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a)-Mahkûmiyet: Ankara 3. Ağır ceza Mahkemesi,
12/10/2018 – 2017/579 esas ve 2018/401 karar

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanık …’ın Sincan 4 Nolu L Tipi Kapalı ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nde bilirkişi tercüman aracılığıyla alınan 09/10/2020 tarihli ifadesinde kanun yolu talebi bulunmadığını beyan etmesi nedeniyle; Afganistan uyruklu olup; Türkçe bildiği için tercümana ihtiyacı olmadığını beyan eden sanık …’un ise Sincan 4 Nolu L Tipi Kapalı ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nde alınan 11/11/2020 tarihli ifadesindeki “… 12 yıl 6 ay cezamı, suçumu kabul ediyorum, cezamın onaylanmasını istiyorum. İstinaf ve temyiz talebim yoktur. Eğer benim yerime avukatım istinaf ve temyize başvurduysa benim beyanım esas alınarak avukatımın başvurusunun geçersiz sayılmasını mahkemeden talep ediyorum.” şeklindeki talebinin, temyiz isteğinden vazgeçme niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyizden vazgeçme nedeniyle hükümlerin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, dosyanın Ankara 3. Ağır ceza Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.”

Kategori: Ceza Hukuku
Yazar: Arabulucu Avukat Murat YILDIRIM